7 Ocak 2025 Salı

Ayetlerin Sadece Lafzi Okunmasının Yanlışlığı ve Sadakayla İlgili Bir Ayet

 

Başlıktaki ayet-i kerime Tevbe suresinde yer alıyor. Lafzi olarak ayeti şöyle tercüme edebiliriz: “Sadakalar konusunda müminlerden ek bağışlarda bulunanlarla sadaka vermek için cehd, gayret ve emeklerinden başkasını bulamayanları yadırgayarak alay edenler; Allah asıl onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azap vardır.” (9/79) Ne anladık bu ayetten diyebilirsiniz? Gerçekten bu lafzi tercüme insanın zihnine birçok sorunun üşüşmesine sebebiyet veriyor. Mesela, sadaka nedir, ek bağış ne demek, alay edenler kimler, Allah onları nasıl alay konusu kıldı, alay etmenin karşılığı neden acı bir azap?

Ayet-i kerimeleri tarihi bağlamlarından koparıp lafzî bir okuma ve anlamaya tabii tutarsak olacağı budur. Bir de bunun üzerine lafzı/metni merkeze koyup yorumlamaya gidersek din adına dine aykırı şeyler söylemek işten bile değildir. Halbuki tarihi konsept ile birlikte ayete meal verilse yani söz konusu konsept meale yansıtılsa bu soruların hiç birisini sormaya ihtiyaç dahi hasıl olmayacaktır. Bakın sebeb-i nüzul demedim. Gerçi daha detaylı bilgi almak için eğer biliyorsak ona da girmek lazım ama ben sadece bu nüzul sebebi bilinerek ve akılda tutularak onun meale yansıtılmasından bahsediyorum. İsterseniz bir deneme yapalım: “(Savaş masraflarını karşılama ya da hayırlı işler için sahip olduğu mallardan fedakârlık yapıp infak etme söz konusu olduğunda) o münafıklar hem üzerlerine düşenden kat kat fazlasını cömertçe yerine getirip yardımda bulunan zengin müminlere hem de gece gündüz çalışıp alnının teriyle kazanıp getirdiğini veren fakir müminlere dil uzatır ve alay ederler. Ama onlara alay etmelerinin hesabı sorulacaktır. Onların hakkı çok çetin bir azaba çarptırılmaktır.”

Görüldüğü üzere henüz sebeb-i nüzul bilgilerine gitmeden o bilgiler zihnimizin bir kenarında tutarak vermiş olmuş olduğumuz meal yukarıda sorduğumuz soruları cevapsız bırakmıyor. İhtimal eskilerin meal-ı münif dediği şey de bu olsa gerek.

Ayetin indiriliş sebebine girecek olursak: Tebük savaşı öncesi Allah Resulü (sas) ordunun teçhizatı için sahabeden imkanları nispetinde yardım etmelerini talep ediyor. Rivayetlere göre bu teklif hiçbir şekilde karşılıksız kalmıyor ve herkes gönüllü olarak katkıda bulunuyor. İman içlerine yerleşmemiş, Kur’an’ın tasvir ettiği gibi ‘bir orada bir burada duran’ ve duracağı yeri muhtemel güç-kuvvet ve galip-mağlup ilişkilerine göre belirleyecek olan münafıklar onlar ölçüsünde göstermelik bile olsa yardım etmedikleri ve edemediklerinden dolayı alay etmeye başlıyorlar. Yaptıkları alayda da iki sınıf insanı hedefe koyuyorlar. Bir; Abdurrahman b Avf gibi 8 bin dirhemlik malının yarısını getirip cömertçe verenler, ikincisi Asım b Adiy el-Ensari, Amr b Avf gibi bir vesk (200 kg) hurma getiren ya da Beni Amr kabilesinden Ebu Akil b. Kays bir sa’ (3 kg) hurma getiren kişiler.

Rivayetlerden anlaşılan Ebu Akil isimli Sahabe, sabaha dek bir hurma bahçesinde kuyudan su çekiyor, ücret olarak kazandığı 6 kg hurmanın yarısını getirip veriyor. Münafıklar da ayette anlatıldığı gibi her iki kesimde yer alan kişiler için riya yapıyorlar diye alay ediyorlar. Hatta Ebu Akıl için dedikleri şey aynen şu: “Allah ve Resulü Ebu Akil’in 3 kiloluk hurmasından beridir, müstağnidir. O bu hurmayı insanlar arasında adı duyulsun ve konuşulsun diye getirdi.” (Buhari, Zekat, 10; Müslim, Zekat, 72) Doğrudur, Allah ve Resulünün o hurmaya ihtiyacı yoktur ama Ebu Akil bu hayır yarışından geri durmak istemiyor ve imkanları nispetinde katkı sağlamayı murad ediyor. Zaten münafıkların iman içlerine sinmediği için anlamadığı şey de bu.

Kamu maliyesinin daha düzenlenmediği ve savaşa gidecek ordunun teçhizatı için devlet bütçesi ve imkanlarının yeterli olmadığı zamanlarda veya sosyal ve toplumsal dayanışma için Efendimizin yardım çağrılarına herkes böyle mi destek veriyordu? O toplum içinde elinde avucunda sadaka verecek bir şeyi olmadığı gibi çarşıda hamallık yapacak, hurma bahçelerinden kuyudan su çekecek sıhhate sahip olmayanlar da olabilirdi ve bu hayatın tabii akışına uygun bir durumdu. Soru şu; onlar ne yapıyordu? Madem ki bir seferberlik havası söz konusuydu. Kur’an hadiselere bağlı olarak ter ü taze henüz nazil olup dururken, Hz. Peygamber maddi ve manevi otoritesi ile her gün onlarla yüz yüze iken bu kişiler ne yapıyorlardı? Ebu Musa el-Eş’ari’nin Allah Resulü ile girmiş olduğu bir diyalog tam da bu sorumuza cevap mahiyetini taşımaktadır. Yine Efendimizin sadaka talebinde bulunduğu bir zamanda sahabeden birisi şu soruyu sorar: “Ya Resulallah! Ya sadaka verecek bir şey bulamayan ne yapsın?” Efendimiz cevaben:” Eliyle kazansın. Hem kendi nefsine faydalı olur hem de tasadduk eder” der. Sahabe yine sorar: “Ya bir kazanç yolu bulamazsa, gücü yetmezse?” Efendimizin buna verdiği cevap şudur: “Hayır işlesin, şerden de kendisini korusun. Bu da onun için bir sadakadır.” (Buhari, Zekât, 30)

İhtiyaç sahibi yakınlara yönelik yapılan yardımların sadaka kapsamında içinde değerlendirildiği muhakkaktır. Abdullah b. Mes’ud’un hanımı Zeynep’in başından geçen bir hadise bunu doğruluyor. Zeynep validemiz, Efendimizin bir bayram hutbesinde kadın ve erkeklerden müteşekkil cemaate yönelik hutbesinde “sadaka verin, sadaka verin, sadaka verin” sözlerini emir telakki ediyor ve gereğini yerine getirmek istiyor ve kocasına “sana ve gözetimim altında bulunan yetimlere verdiğim infak sadaka yerine geçer mi, git Resulullah’a sor diyor. Abdullah b Mes’ud da kendisinin sormasını istiyor. Şöyle diyor Hz. Zeynep: bir defasında Allah Resulü Hz. Bilal ile yanımıza geldiğinde Bilal’e bu soruyu sordum. O da Hz. Peygamber’e sordu. Efendimiz; “Onun iki ecir vardır. Akrabalık ecri ve sadaka ecri” diye cevap verir. (Buhari, Zekât, 24)

2 Ağustos 2024 Cuma

Okuma Listesi

1- Risale-i Nur Külliyatı - Bediüzzaman Said Nursi

2- İnsan Ne İle Yaşar - Tolstoy

3- Satranç - Stefan Zweig

4- Operasyon Ergenekon - Şamil Tayyar

5- Kürt Ergenekonu - Şamil Tayyar

6- Siyah Lale - Alexandre Dumas

7- Sefiller - Victor Hugo

8- Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigoriy Petrov

9- Ana - Maksim Gorki

10- İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali

11- 1984 - George Orwel

12- Hayvan Çiftliği - George Orwel

13- Ortanın Solu - Bülent Ecevit

14- A'mak-ı Hayal - Filibeli Ahmed Hamdi

15- İlmin Kapısı Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.) - Ahmed Cevdet Paşa

16- The Places in Between - Rory Stewart (Afganistan Hakkında)

17- Robotların Yükselişi - Martin Ford

18- Nikola Tesla'nın Sıra Dışı Hayatı - Nikola Tesla

19- Sevginin Yasası ve Şiddetin Yasası - Tolstoy

20- İyi İnsanlar Neden Kötü Şeyler Yaparlar? - Dr. James Hollis

21- Duygusal Savrulmalardan Kurtulmak - Dr. Patricia E. Zurita Ona

22- Ağ - Kemal Sayar Berna Yalaz

23- Kelebek - Henri Charriere

24- İnsanın Anlam Arayışı - Viktor Frankl

25- Kosmos - Carl Sagan

26- Anne Babalar İçin Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi - Dr. Joseph Nicolosi

27- Dersim 1938 ve sonrası- Rose Polat Agum

28- Mülksüzler - Ursula K. Le Guin

29- İçindeki Devi Uyandır - Anthony Robbins 

30- Sınırsız Güç - Anthony Robbins 

31- Günün 24 Saatini Yaşamak - Arnold Beneth

32- Bir Kapı Kapanır Bir Kapı Açılır - Arthur Pine 

33- Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı - Dale Carnegie  

34- Söz Söyleme ve İş Başarma Sanatı - Dale Carnegie 

35- Büyük Düşünmenin Büyüsü - Davit J. Schwartz

36- İçimizdeki Biz - Doğan Cüceloğlu

37- İyi Düşün Doğru Karar Ver - Doğan Cüceloğlu 

38- Boncuk Oyunu - Herman Hesse

39- Rahatlık Tuzağını Aşmak - Dryden & Gordon 

40- Kazanan Tutum - Jim Dornan, John C. Maxwell

41- Başarı İçin Stratejiler -  John Maxwell

42- Girişimcilik Tutkusu - Michael E. Gerber

43- Olumlu Düşünmenin Gücü - Norman V. Peale

44- Hedeflere Ulaşmanın Yolları - Paul Hauck,  

45- Zaman Yönetimi - Ray Josephs

46- Aklını En İyi Şekilde Kullan - Tony Buzan

47- Hayat Kırkında Başlar - Walter Pitkin

48- Depresyonu Yenmek-Kara Bulutları Dağıtın - Florence Littauer

49- İnsan Denen Meçhul - Alexis Carrel

50- Beden Kayıt Tutar - Bessel A. Van Der Kolk

51- Veba - Albert Camus

52- Kurdun Ölümü - Alfred De Vigny

53- Ezilenlerin Pedagojisi - Paulo Freire

54- 21. Yüzyıl İçin 21 Ders - Yuval Noah Harari

55- Yüzeysellik - Nicholas Carr

56- Biz Hiç Modern Olmadık - Bruno Latour

57- Alone Together - Sherry Turkle

58- Şeffaflık Toplumu - Byung-Chul Han

59- Süper Zeka - Nick Bostrom

60- Gözün Vicdanı - Richard Sennett

61- Hipernesneler - Timothy Morton 

62- Global Köy - Marshall McLuhan & Bruce R. Powers

63- Modernliğin Sonuçları - Anthony Giddens

64- İstisna Hali - Giorgio Agamben

65- Türkistan Geceleri - Necib El-Kiylani

66- Doğu'ya Yolculuk - Hermann Hesse

67- Körlük - José Saramago

68- Yırtıcı Kuşlar Zamanı - Ahmet Ümit

69- Hasat - Tess Gerritsen

70- Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı - Stephen R. Covey

71- Kitabu'l Birr ve's-Sıla - Abdullah bin Mübarek

72- Kitabü’l-Edeb - Ebu Davud Süleyman bin Eş'as Es-Sicistani

73- El-Edebü'l Müfred - İmam Buhari

74- Kitabü'z Zühd - Ahmed bin Hanbel

75- Edebü'd-Dünya ve'd-Din - Maverdi

76- El-Ahlak ve's-Siyer - İbn Hazm

77- Uyunu'l-Ahbar - İbn Kuteybe

78- Kardeşimin Hikayesi -Zülfü Livaneli

79- Uzun Hikaye - Mustafa Kutlu

80- Yunus Emre/Aşkın Göz Yaşları - Sinan Yağmur

81- Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin

82- Var Mısın - Doğan Cüceloğlu 

83- Yaralı Bilinç - Daryush Shayegan

84- Yaralısın - Erdal Öz

Ayetlerin Sadece Lafzi Okunmasının Yanlışlığı ve Sadakayla İlgili Bir Ayet

  Başlıktaki ayet-i kerime Tevbe suresinde yer alıyor. Lafzi olarak ayeti şöyle tercüme edebiliriz:  “Sadakalar konusunda müminlerden ek bağ...